Ta eski zamanlardan beri insanlar zar falına bakmaktalar. Zarın ne zaman ve nerde ortaya çıktığına dair elimizde kesin bir bilgi olmasa da, o ve ona benzer oyun aracları insanlığın en eski oyunlarşndan biridir. Sofokles zarın efsanevi Yunan kahramanı Palamedes tarafından Truva kuşatması zamanı bulunduğunu yazar. Fakat Herodotus onun Lidya Kralı Attys zamanında Lidya'lılar tarafından bulunduğunu iddia eder. Her iki iddia arkeologlar farklı toplumlara ait daha eski zar kalıntıları buldukları için yalanlanmıştır. Zar oyun için kullanılmazdan çok önce geleceğe dair bir takım kehanetler için kullanılırdı. Hepimizin bildiği astragallar'ın hala bu amaç için kullanıldığı yerler bilinmektedir. Astragaller zarın öncüsü sayılır. (Koyun, inek ve diğer hayvanların ayak kemiği.) Son Yunan ve Roma devrinde bir çok zarlar fildişi veya kemikten yapılıyordu. Zar ayrıca pirinç, agat, kristal, oniks, alebastr, mermer, kehribar, porselen ve diğer malzemeler de kullanılmıştır. Küp şekilli olan ve günümüzdeki zarlara benzeyen zarlar m.ö 2000 yılında Mısır türbelerinde ve m.ö. 600 yılına ait Çinde ortaya çıkarılmıştır. Zara ait en eski yazılı kayıt Eski Sanskrit destanı Mahabharata'dadır ve 2000 yıl önceye tarihlenmektedir.